Bakan Kacır, Katar’da “Sürdürülebilir Ekonomik Kalkınma için Sanayi Paydaşlığı Yüksek Komite Toplantısı’na katıldı. Kacır, burada yaptığı konuşmada Türkiye’nin, Sürdürülebilir Ekonomik Kalkınma için Sanayi İştiraki kapsamında 2022 yılında başlatılan çalışmalara büyük kıymet verdiğini söyledi.
Bu teşebbüsün, tedarik zinciri güvenliğinin güçlendirilmesinde, yerelleşmenin teşvik edilmesinde, entegre katma kıymetli üretimin teşvik edilmesinde ve kesin olarak üye ülkeler ortasında sürdürülebilirlik odaklı ekonomik büyümeye ve çeşitlenmeye katkıda bulunulmasında kıymetli bir rol oynadığını kaydeden Kacır, “Bu, günümüz konjonktüründe refah ve refahın en değerli katsayısı olan karşılıklı bağımlılık yoluyla bölgesel barış ve istikrara kesinlikle katkı sağlayacaktır. Bu paydaşlığın büyük potansiyelinin şuurunda olarak, Türkiye’nin iştirakinin tüm ortak ülkelere kıymetli yararlar sağlayacağından eminiz. Ayrıyeten Katar’ın iştiraki endüstriyel iş birliğini daha da geliştirecek ve çeşitli kesimlerde daha sağlam iş birliklerinin önünü açacak.” dedi.
“TÜRKİYE’DE 83 BİNDEN FAZLA ULUSLARASI ŞİRKET FAALİYET GÖSTERİYOR”
Kacır, Türkiye’nin, dirençli ve süratli büyüyen iktisadıyla iş dostu siyasetler, derin bir yetenek havuzu ve Avrupa, Asya ve Afrika ortasında köprü oluşturan stratejik pazar erişimi sunduğunu belirterek, “Türkiye, 4 saatlik uçuş uzaklığı içerisinde 1,3 milyar nüfusa ve Avrupa, Asya ve Afrika’da toplam 28 trilyon GSYİH bedelinde bir pazara kolay erişim imkanı sunuyor. AB ile Gümrük Birliği, Türkiye’de üretilen eserlerin bu pazarlara gümrük vergisi olmadan girebilmesini sağlıyor. Güçlü üretim tabanı, dinamik iş gücü ve gelişmiş lojistik altyapısıyla Türkiye, çok uluslu şirketlerin Ar-Ge merkezleri, tasarım üniteleri, satın alma ofisleri, lojistik merkezleri ve bölge genel merkezlerini işlettiği bölgesel bir güç merkezine dönüşmüştür. Şu anda Türkiye’de 83 binden fazla memleketler arası şirket faal olarak faaliyet göstermektedir. Global paha zincirlerine entegre olma yeteneğimiz, hem ihracat eserlerimizi hem de pazarlarımızı çeşitlendirmemize ve sürdürülebilir ekonomik büyüme sağlamamıza imkan tanıdı. Ayrıyeten, yüksek katma bedelli ve teknolojik açıdan gelişmiş üretime olan güçlü bağlılığımız, global rekabet gücümüzü değerli ölçüde artırdı. Sırf geçtiğimiz yıl toplam ihracatımızın yüzde 41’ini orta-yüksek ve yüksek teknolojili eserler oluşturdu. Türkiye, 2024 yılında ihracatta tarihi bir dönüm noktasına ulaşarak 262 milyar doları aştı. İhracatımızın yüzde 94,1’ini sanayi eserleri oluşturuyor.” sözünü kullandı.
“MADEN ÇEŞİTLİLİĞİ BAKIMINDAN 10’NCU BÜYÜK ÜLKEYİZ”
“Türkiye’nin geniş yeteneklerinin bu paydaşlığın stratejik gayelerine kıymetli katkı sağlayacağından eminim” diyen Kacır konuşmasına şöyle devam etti:
“Verimli topraklarımız ve farklı iklim şartlarımız güçlü bir tarım dalını garanti etmektedir. Türkiye, 2,2 milyonun üzerinde üretici ve 30 bin şirketin desteklediği dünyanın önde gelen tarım üreticilerinden biridir. Ziraî üretim açısından Türkiye, 2023 yılında toplam 68,5 milyar dolarlık ziraî üretimle Avrupa’da birinci sırada yer aldı. Türkiye ilaç kesimi dinamik ve stratejiktir. Şu anda 169 ülkeye 12 binden fazla eser ihraç ediyoruz ve piyasa kıymeti 2,2 milyar ABD dolarını aşıyor. Ülkemizin endüstrileşme stratejisinin tarihi bir temel taşı olan dokumacılık bölümü, süratli geri dönüş müddetlerinden, kıymetli pazarlara yakınlıktan ve yenilikçi dizayndaki güçlü yeteneklerden faydalanmaktadır. Türkiye hem hazır giysi hem de hazır giysi dalının yanı sıra dokumacılık ve hammaddelerinde de dünyada 6’ncı sırada yer alıyor. Türkiye, 694 milyon tonun üzerinde rezerviyle Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci az toprak element rezervine sahiptir. Türkiye, maden çeşitliliği açısından 10. büyük ülke olup, 60’a yakın farklı tıpta maden çıkarmaktadır. Bilhassa dünya doğal taş rezervlerinin yüzde 40’ına sahip olmamız, global madencilikteki değerimizi pekiştiriyor. İttifak Üyeleri ile potansiyel iş birliği alanlarına bakıldığında Türkiye, 55 milyar dolarlık kimya sanayi ithalatçısıdır.”
İŞ BİRLİĞİNİ GELİŞTİRME MESAJI
Günümüzün rekabetçi global ortamında bölgesel işbirliğinin kıymetinin arttığına değinen Kacır, “Endüstriyel İştirak Entegrasyonu, varlıklı doğal kaynaklarımızı, vasıflı iş gücümüzü, büyük iç pazarımızı ve sağlam altyapımızı sinerjilendirerek bölgemizin global rekabet gücünü artırmada kıymetli bir rol oynayacaktır. Teknolojik gelişmeler ve iş birliği, ekonomik büyümenin ve iştirakimizin temel itici güçleridir. Sürdürülebilir kalkınma amaçlarımıza ulaşmak için teknoloji odaklı yaklaşımla işbirlikçi projeler hayati ehemmiyet taşıyacak. Dijital dönüşüm, yarı iletkenler, çipler ve yapay zekâ üzere yeni gelişen alanlar, tüm endüstriyel bölümlerde verimliliği artıracak, maliyetleri düşürecek ve inovasyonu teşvik edecek. TÜBİTAK BİLGEM, tarımdan ilaca kadar çeşitli dallarda ileri teknolojiler geliştirmektedir. Dijitalleşme ve yapay zeka konusundaki uzmanlıkları, üretim sistemlerinin optimize edilmesine yardımcı oluyor ve bu işbirliğine dahil olan ülkeler için kıymet biçilmez bir ortak olacaklarına inanıyoruz. Türkiye, ekonomik çıkarların ötesinde, tüm üye devletlerde iş birliğini geliştirmeye derinden kararlıdır. Biz yalnızca ortak değiliz; biz kardeşiz, eski dostuz, hoş ve bereketli bölgemizin koruyucularıyız. Bu büyük bağlar iş birliğimizi güçlendirmelidir.” diye konuştu.
Yapılan konuşmaların akabinde tüm üyeler tarafından Türkiye ve Katar’ın Sürdürülebilir Ekonomik Büyüme İçin Endüstriyel İştirake iştirak evrakı imzalandı.
SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİK KALKINMA İÇİN SANAYİ ORTAKLIĞI
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Ürdün Mayıs 2022’de Abu Dabi’de gerçekleştirilen paydaşlık lansmanı ile yeni endüstriyel fırsatların kilidini açmak ve iştirakçi ülkelerde, öncelikli besin ve tarım, gübre, ilaç, dokuma, mineraller ve petrokimya sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamak için Sürdürülebilir Ekonomik Büyüme İçin Endüstriyel Ortaklığı’nı duyurdular. Temmuz 2022’de Kahire’de gerçekleştirilen 2. Üst Komite Toplantısı’nda Bahreyn, Ocak 2024’te Bahreyn’de gerçekleştirilen 4. Üst Komite Toplantısı’nda Fas iştirake katıldı. Türkiye ve Katar’ın da üyeliğe iştirakiyle üye devletlerin sayı 7’ye yükseldi.
Ortaklık kapsamında üye ülkeler, kaynakları ve sanayileri entegre ederek ve rekabet avantajlarından yararlanarak kendi sanayi kesimlerini büyütmek için iş birliği yapacaklar. Ayrıyeten, iştirak ile üretim maliyetlerinin azaltılması, tedarik zincirlerinin teminat altına alınması, daha fazla iş fırsatının yaratılması, ekonomik kalkınmaya katkıda bulunulması, kendi kendine yeterliliğin teşvik edilmesi, endüstriyel büyümenin ve rekabet gücünün artırılması hedefleniyor.