Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ve beraberindeki heyet, çeşitli programlara katılmak üzere Elazığ’a geldi. Bakan Kirişci, Elazığ Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde Tarım Bölüm Temsilcileri Toplantısı’na katıldı.
Tarım bölümünün kıymetine değinen Bakan Kirişci, “Tarım diğer kesimlerle kendine yer bulamamış insanların ya ben en azından ziraî faaliyetlerde bulunayım diyeceği bir bölüm hiç değildir. Arım bölümü stratejik bir kesimdir. Vazgeçilmez bir kesimdir ve hayati kıymete sahiptir. Tabi ki tarımın devamında besin var. Türkiye 2022 yılında 65 milyondu ve bugün 85 milyona geldi. 20 milyon ek nüfusunu da eli öpülesi üreticiler tarafından üretilen eserle doyuran ülkenin ismidir. Bütün üreticilerime şükranlarımı sunuyorum. 2002 yılında 2.8 milyar dolarlık ihracatımız vardı 2021 yılında ihracat sayısı 25 milyar dolar oldu. İnşallah bu yıl 30 milyar doları bulacak. İhracatımız artmış ve artan nüfusumuzu da doyurmaya devam ediyoruz. Ülkeye gelen 2002 yılındaki turist 50 milyona çıkmış. 4,5-5 milyon civarında ülkemize sığınmacı olarak gelen süreksiz statüsündeki insanları da dahil ettiğimizde Türkiye’de bugün bir meyyitin yokluğu ve kıtlığı asla kimsenin tabir edeceği bir durum değildir. Bugün Avrupa biz bu kışı nasıl geçireceğiz derken, güç konusunda Türkiye’de kimsenin aklına bu türlü bir şey gelmiyor. Kimsenin besin ile ilgili bir eksiklik yahut noksanlık olacağı istikametinde bir kaygı kelam konusu değildir. Bunları bu ülkenin eli öpülesi üreticileri sağladı. Biz üreticilerimize minnettarız. Tarımın stratejik eserlerinden hareket ederek tarımın stratejik eserleri neler olduğundan bahsettik ve bu eserlerle ilgili atacağımız eserlerden bahsettik” diye konuştu.
“GEÇEN YIL 2 BİN 250 LİRA OLAN BUĞDAYI BU YIL 7 BİN 450 LİRADAN ALDIK”
Açıklanan fiyatlara da pahalandıran Bakan Kirişci, “O hayatında hiçbir devirde üstlenmediği bir işlevi icra etmek için kendini adeta yollara döktü ve şu anda 6.2 milyon ton arpa ve buğday bizim TMO’nun stoklarında. Bunları aldık üreticilerimize parasını ödedik ve orada geçen yıl 2 bin 250 lira olan buğdayı bu yıl 7 bin 450 liradan aldık. Hasebiyle mazot ve gübre şu kadar arttı diyoruz gerçek ancak bunların karşılığı olan paraları da biz bu eserlerinin müdahale fiyatlarında da birebir yansıtmış olduk. Daima şikayetçi olduğumuz bir mevzu vardı, o da eserlerin fiyatları o da bir yıl üst gerçek sarfiyat sonraki yıl aşağı yanlışsız iner. Bu türlü bir oynaklık çiftçilerimizi rahatsız ederdi. Biz Allah müsaade verirse sizin güzel bildiğiniz şeker pancarında ki kontratlı üretim uygulamasını bütün eserlere yayacağız. Burada tarafların hukukunu daha fazla gözeten bir içerikte mevzuat düzenlemesini meclisimize sunacağız ve yasalaşmasını talep edeceğiz. Tabi ki irade meclisindir. Biz üretimin planlanmasını istek ediyoruz. Biz hükümet olarak her şeyin birincisine imza atan bir iktidar olduk. Atatürk’ün bile hayattayken hayalini kurduğu bir TARSİM’i 2005 yılında yasasını çıkarttık. 2006 yılında da uygulamaya koyduk. 1 Haziran 2006 yılından itibaren tam 16 yılı aşkın bir müddettir TARSİM uygulamadadır. Elazığ’da bu oran çok düşük sizden istirhamım buna ilgi göstermeniz. 16 yıl boyunca 13 milyar lira her yıl neredeyse 700 milyon lira meblağında bir sigorta dayanak primi verdik. Bu dayanak yabana atılacak bir dayanak değil. Aracımızı nasıl zarurî trafik sigortası yapıyorsak bizimde üreticiler olarak sigorta uygulamasına emniyet vermemiz gerekir. Anadolu’da bir kelam vardır. Dehşetli hayal görmektense uyanık yatmak evladır. Biz uyanık yatalım” dedi.
“YENİ DEVİRDE HER İSTEYEN İSTEDİĞİ YERE İSTEDİĞİNİ EKEMEYECEK”
Elazığ’da meyve ve zerzevat üretiminin olduğunun da altını çizen Kirişci, “Ama ben üreticilerimize söylemek isterim. Yeni periyotta her isteyen, istediği yere istediğini ekemeyecek dikemeyecek. Bizim bu üretim planlanmasının gereği olarak bu türlü bir adımı da atacağız. Üretim yapmadan evvel üretici gelip bize bunu elektronik ortamda soracak. Biz bir ‘Tarım Cebimde’ uygulamasıyla, orada kendi bilgilerimizi girdiğimizde ekeceğimiz alanda ne üretebileceğimize tek bir seçenekte olabilir birden fazla seçenekte olabilir. Bunların dışına çıktığınızda elbette hakkınızdır, çıkabilirsiniz. 5 yıl müddetle her türlü ziraî ve kredi dayanaklarından, kamu olarak yararlandırmayacağız. Maksadımız başıboşluğu tarımın lügatinden çıkarmak olacak. Hasebiyle bizde üreticimizi bu planlı üretime zorlamak durumundayız ve Türkiye’nin muhtaçlığı olan eserleri üretmek durumundayız. Her kent kendi gereksinimini üretsin istiyoruz. Elazığ’ın da tıpkı bir ülke üzere kendine yeterliliği kıymetlidir. Burada GES, RES, JES ve biyo kitleden üretilen güç olabilir. Bunlarla müşterek kullanılan seralar, örtü altı yetiştiriciliği bunlarla da bu kentin gereksinimi olan meyve ve zerzevatın üretimini bizim sağlamamız gerekiyor” biçiminde konuştu.
“KIRSALDA ÜRETİM OLMADAN KENTİN, ÜLKENİN ÜRETİMİ GERÇEKLEŞMEZ”
Kırsal kalkınmadan kent ve ülkenin memnun olmayacağını lisana getiren Bakan Kirişci, “Kırsalda üretim olmadan kentin, ülkenin üretimi gerçekleşmez. Bundan ötürü bu proje bizim için değerliydi. O projenin kapanışı ile ilgili kapanış sunuşu ile ilgili salona girerken vatandaşlarımızın bu projeden çok bir memnuniyet duyduğunu gördüm. Sıklıkla, ‘ Murat Havzası tamam, ya Fırat Havzası’ lisana getirildi. Malumunuz bu projeler memleketler arası projeler. Bu projenin bir ulusal tarafı da var. Bir de bu projenin yeniden milletlerarası tertip tarafı var. Onlarla bunu görüşeceğiz ve bu görüştüğümüz mevzularda bizim açımızdan bir sorun olmayacak. Velev ki bu projeler onların dayanağı ile gerçekleşmedi, zati bizim kırsala yönelik bu çalışmalarımız büyük titizlik ve dikkatle yürümektedir. Hasebiyle bu Murat Havzası’nın benzerini burada Fırat olur, öteki bölgelerde de öbür havzalar olur. İnşallah bunları da kendi yerli ve ulusal bütçelerimizle sağlayacağız. Şimdiden iyi uğurlu olsun. Bu kent etrafı sularla çevrili ama kendisi su kıtlığı yaşayan 409 milimetre üzere de ortalama yağışı nedeniyle sulamaya gereksinim duyan bir kent. Üretmek istiyor ancak suyun bulunduğu kodla, suya erişmek isteyen tarla ortasında bir irtifa var. Bu irtifa natürel ki bir pompaj sulamayı beraberinde getiriyor. Bu dam maliyetli bir bahis. Lakin biz bütün bu maliyetlerine karşın devletimizin, hükümetimizin, başkanımız cumhurbaşkanımızın takviyeleriyle bu projelerin de hızlanması, tamamlanma basamağında olanlara tamamlanması öteki taraftan bir açık sistemden, yırtıcı sistemden kapalı sisteme, basınçlı sulama sistemine geçmesi hususu elbette ki kıymetli. Buna ait bütün çalışmalarım konusunda biz burada heyet halinde mutabık kaldık” dedi.
Toplantıya Tarım ve Orman Bakanı Kirişci’nin yanı sıra, Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Elazığ Valisi Ömer Toraman, AK Parti Elazığ milletvekilleri Metin Bulut, Sermin Balık ve Zülfü Demirbağ, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, siyasi parti temsilcileri, kurum müdürleri ve çalışanlar katıldı.