Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5. defa düzenlenen Memleketler arası Bayan ve Adalet Doruğu’nda gündeme ait açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Dünyadaki bayan hareketlerinin lisanını ve pratiğini şekillendiren ögelerden birisi kültürel kod farklılıklarıdır. Ortaya çıkan tek düzelik, çeşitli kültürlerdeki bayan algısını ortadan kaldırmıştır. Batı medeniyetindeki bayana bakışta ve hayattaki pozisyonunda ortaya çıkmıştır.
“BUNA ASLA KABUL EDEMEYİZ”
Son dakika haber! Gelişmiş ülkelerin dışarıya verdikleri imajın bilakis bayana yönelik cinayet, şiddet üzere hususlarda önemli meseleler yaşadıklarını biliyoruz Ülkemizi bayana yönelik şiddetin, cinayetin dört bir yerde gezdiği üzere yansıtanların kendi içindeki çürümeyi yansıttıklarını gösterir.
Kadınların dışlandığı dünya insanlığın yarısından feragat etmiş demektir. Bu da hem fıtrata hem inancımıza hem de hayatın işleyişine alışılmamıştır. Bayanı aile başta olmak üzere varoluşun temelinden koparıp sapkın akınlarla yan yana getirenler en büyük kötülü yaparlar.
Eksiklikleri, aksaklıkları düzelterek bugüne kadar ihtilal niteliğinde pek çok değişikliği bayanların hanesine yazdırdıysak bugün de devam edeceğiz. İnancımızın, medeniyetimizin, kültürümüzün insan vasfımızın gereği olarak bu çabayı sizlerle sürdürmekte kararlıyız.
“ASIL BÜYÜK DEĞİŞİMİ ZİHİNLERDE”
Elde ettiğimiz en olumlu başarılardan biri de bayanlarımız hak ve özgürlüklerini genişletmek konusunda elde ettiğimiz yeniliklerdir. Asıl büyük değişimi zihinlerde yaşadığımızı düşünüyorum.
ÇOK SAYIDA UYGULAMA HAYATA GEÇTİ
Anayasamızın 10. unsuruna bayanlar ve erkekler eşit haklara sahiptir, devlet bu eşitliğin yasama geçmesiyle hükümlüdür unsuruyla başladık. Bayana yönelik şiddetle en faal biçimde çaba edeceğimizin kelamını daha hükümete gelmeden milletimize vermiştik. 2005 yılında hukuksal düzenlemeleri hayata geçirdik. Aile içi ve bayana karşı şiddete verilen cezaları artırarak, cinsiyet farkı nedeniyle düşük fiyat uygulanamayacağı üzere çok kıymetli adımlar attık. Çalışan bayanların haklarını genişleterek tesir alanını yaygınlaştırdık. Gebelikten itibaren anneleri koruyan, maddi olarak destekleyen uygulamalar başlattık.
Son yargı paketiyle eşe karşı işlenmiş cürümleri cezaları boşanmış eşi de kapsayacak formda genişlettik. İçinde bulunduğumuz 2021-2025 hareket planı bayanlarımızı fizikî şiddetin yanında onurlarına yönelik taarruzlardan da müdafaayı amaçlamaktadır. Bugüne kadar 1 milyon şahsa hizmet verdik. Bayan Acil Takviye Uygulaması (KADES) bayanların maruz kaldığı şiddete hızla müdahale edilmesini sağlayan faal bir sistem haline geldi. Elektronik kelepçe de bayanlarımızı muhafazaya hizmet veriyor. Aile içi problemlerinin yargıçlarca tahlilini temin ettik.
“KARA LEKE OLARAK TARİHE GEÇMİŞTİR”
Tarihimizde birinci kere bayan istihdamı toplam istihdamın 3’te 1’ine yaklaşmıştır. Siyasetteki bayan oranları da cumhuriyet tarihimizin en yüksek düzeyine çıkmıştır. Ülkemizde bir devir çok ağır halde varlığını gösteren düşmanlığın en büyük mağdurlarının başında bayanlarımız geliyordu. Çalışmalarına müsaade verilmeyen bayanlarımıza bu zulümlerin, çağdaşlık ismine yapılması da bir öteki garabetti. Ne işi var okulda? Bayana reva görülen bu değil miydi, ülkemizde maalesef yıllarca bunu yaşadık. Liselerin kapılarından bile alınmayan, ziyaret için bile gittiği kimi kamu kuruluşlarına alınmayan bayanlarımızın verdiği gayretin şahidiyiz. Başındaki örtüsü nedeniyle haksızlığa uğrayan bayanlarımızın yaşadığı trajedi ülkemizin bir periyodunun kara lekesi olarak tarihe geçmiştir.
“NİYE KAÇAK GÜREŞİYORSUNUZ?”
Bugün eğitimden istihdama bayanlarımız zulme maruz kalmıyor. Yıllar yılı başörtü düşmanı olan, üniversitelerimizde ikna odalarını kuranların kimler olduğunu bilmiyor muyuz? Bu ikna odalarını kuranlar artık de başörtü sıkıntısını çözelim diyorlar. Ne kadar hoş. Ben yeni teklif yaptım. Rozet takmaya başladı ve milletvekili adayı da koyar. HADEP’te var, İP’te de var, bunlarda da olsun. Tıpkı zihniyet değil mi?
Esasen bayanlarımızın başlarının açık yahut örtük olması bir haktır. Su, hava üzere bayanlarımızın başlarını örtmesi natürel bir durumdur. Bunun için ne Anayasa’da ne kanunlarda düzenleme yapmaya gereksinim yoktur. Devletin tüm kurumlarında başörtülü kardeşlerimiz var mı, yargıçlarımız, savcılarımız, polisimiz, askerimiz, valimiz var mı?
“UZLAŞMA SAĞLANAMAZSA MİLLETİMİZİN TAKDİRİNE SUNMANIN YOLLARINI ARAYACAĞIZ”
Yeter ki biz ön açalım. Ön açtığımız vakit bu ülke çok daha güçlü formda geleceğe yürüyecektir. Bir kere daha gördük ki ülkemizde kökünün kuruduğunu umduğumuz habis zihniyet pusuda beklemekte. Bu sıkıntıyı anayasal teminata kavuşturmakla karşılığımızı verdik. Bu bahiste samimiyetimizi ortaya koyduk. Gerekirse referanduma gidelim. Millet en doğrusunu söyler. Bakalım millet ne diyor? Millete gitmeyi de bunlar kabul edemez. Millete gidileceği vakit sandıktan neler çıkabileceğini güzel biliyorlar. Kapsamlı bir uzlaşma sağlanabilirse bayanlarımız ve ülkemiz karlı çıkacaktır. Uzlaşma sağlanamazsa bu sıkıntıyı milletimizin takdirine sunmanın yollarını arayacağız.